Motorlu aracın karıştığı kazada ölüm, yaralanma, maddi veya bedensel zararlarla sonuçlanan durumlarda maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Bu tip davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Eğer dava sigorta şirketine açılacak ise Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Ölümlü veya yaralamalı trafik kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davasında aşağıda sayıldığı üzere birden fazla yetkili mahkeme vardır.
- Davalının yerleşim yeri mahkemesi,
- Trafik kazasının meydana geldiği yer mahkemesi,
- Davacının yerleşim yeri mahkemesi,
- Trafik sigortası şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi
Tazminat davasında birden fazla yer mahkemesi yetkili olup davayı açan kişinin seçimlik hakkı vardır.
Trafik kazası nedeniyle zarar görenin zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halükarda 10 yıllık süre içinde maddi ve manevi tazminat davasının açılması gerekir. Bu sürelerin geçirilmesi halinde kişinin dava açma hakkı ortadan kalkar. Trafik kazası sırasında suç meydana gelmesi halinde yukarıda belirtilen zamanaşımı süreleri kullanılmaz. Ceza kanununda ki ilgili zamanaşımı süreleri içinde dava açılması gerekir.
Maddi ve manevi tazminat davasını kimlerin açabileceği, kazanın ölümle veya yaralanma ile sonuçlanmış olmasına göre değişmektedir. Trafik kazası ölümle vuku bulmuş ise; bu kişiden yaşarken maddi olarak destek alam kimseler tazminat davası açma hakkına sahiptir. Anne, baba, eş ve çocuğun ölen kimseden desek aldığının ispatına gerek yok ise de; sayılan kimseler dışında destek alan kişiler, ölen kişiden destek aldıklarını ispatla yükümlüdürler. Trafik kazası yaralanmayla vuku bulmuş ise, yaralanan kişi maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Fakat yaralanma sırasında uzuv kaybı gibi ağır bedensel zararlar oluşmuş ise o halde yaralanan kişinin yakınları da manevi tazminat davası açma hakkına sahip olur.
Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası; haksız fiili işleyen kişiye ve aracın işletenine karşı açılabilirken sigorta şirketine ancak maddi tazminat davası açılabilir. Araç sürücüsü, haksız fiili işleyen kimsedir.(TBK md. 49 ) Fakat her zaman araç sahibi ile aracı kullanan kişi aynı olmayabilir. Bu durumda araç sahibi de haksız fiilin işlenmesinden sorumlu olmasa bile kazanın hukuki sonuçlarından sorumlu olur. Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde araç sahibinin müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olacağını belirtilmiştir. Sigorta şirketleri de poliçede yazan rakamla sınırlı olarak ölüm, yaralanma ve maddi zararlardan sorumlu olurlar.(KTK md. 91)
Ölümlü trafik kazalarında; ölen kişinin yakınları maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Maddi tazminat davasında ölen kişinin tedavi ve cenaze masrafları ile destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmektedir.