Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2004/18-476 E. 2004/561 K. 20.10.2004 K.T.
Dava ve Karar
Taraflar arasındaki “Eski hale getirme ve Tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 26.6.2003 gün ve 2002/790 E, 2003/905 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 30.10.2003 gün ve 2003/6780 E, 2003/8380 K. sayılı ilamı ile; (…Davada, tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan bağımsız bölümün, maliki davalı tarafından göz hastalıkları uzmanı ve patoloji uzmanı olan diğer davalılara kiraya verilip işyeri olarak kullanılmasının yasaya aykırılık teşkil ettiği ileri sürülerek bu yerin doktor muayenehanesi ve laboratuar olarak kullanılmasının önlenmesine ve kiracıların tahliyesine karar verilmesi istenilmiştir.
Yerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen üç kişilik bilirkişi kurulu raporunda, bu yerin göz hastalıkları uzmanı muayenehanesi ve de dışarıdan getirilen materyallerin değişik şekillerde incelendiği patoloji laboratuarı olarak kullanıldığı ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Ayrıca, hukukçu ve patoloji uzmanı olan iki bilirkişinin birlikte düzenledikleri raporda da “muayenehanede bulunan laboratuarın, ecza laboratuarı olmayıp hastalardan alınan doku örneklerinin tahlil ve tanısının yapıldığı bir yer olduğu belirtilmiş muayenehane amaçlı olarak kullanılan dava konusu yer için kat maliklerinin rızasına gerek olmadığı” görüşünde oldukları bildirilmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporlarındaki bu saptamalar esas alınarak göz hastalıkları uzmanının yanı sıra patoloji uzmanının bu yerde yaptığı laboratuar çalışmasının da muayene niteliğinde olduğu kabul edilip davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu ana gayrimenkulun dosya içerisinde bulunan yönetim planında meskenlerin doktor muayenehanesi olarak kullanımını yasaklayan bir hüküm olmadığı gibi kat malikleri kurulunun bu konuda bir kararının varlığı da ileri sürülmemiş olduğundan göz hastalıkları uzmanı olan davalı yönünden verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak,
Kat Mülkiyeti Yasasının 24.maddesinin ilk fıkrasında ana gayrimenkulun kütükte mesken, iş veya ticaret yeri olarak gösterilen bağımsız bölümünde hastane, dispanser, klinik, poliklinik, ecza laboratuarı gibi müesseselerin kurulamayacağı kesin yasak olarak öngörülmüş; dispanser, klinik, poliklinik niteliğinde olmayan muayenehaneler bu hükmün dışında tutulmuştur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, ecza laboratuarı gibi sair laboratuar çalışmaları da yasak kapsamında mütalaa edilmekte, yasak kapsamı dışında kalan ve muayenehanede yapılabilecek işin ise doğrudan hasta üzerinde elle veya aletlerle yapılan sağlık kontrolünü ve operasyon sayılamayacak müdahaleleri içerir nitelikte olması aranmaktadır. Buna göre, hastalardan alınan materyallerin laboratuarda birtakım işlemlerden geçirilerek incelenmesi olgusu muayene işi olarak kabul edilemez.
Hal böyle iken bilirkişi raporlarında yerinde olmayan saptamaların ve laboratuar işletme ruhsatını veren Sağlık Müdürlüğünün yazısındaki nitelendirme esas alınarak patoloji laboratuarı yönünden de davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 20.10.2004 gününde, oybirliği ile karar verildi.

