Yargıtay 8.Hukuk Dairesi 2018/2007 E. 2018/16413 K. 27.09.2018 K.T.
Özet
Davada yıkım isteğinin bulunması nedeniyle yıkımı istenen yapı üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü) haline geleceğinden ve taşınmazın mülkiyetine tabi olacağından, ayrıca; yıkım istekli davalarda, yargılama sonucu verilecek karar davada taraf olmayan paydaşları da etkileyeceğinden, anılan taşınmazlardaki tüm kayıt maliklerinin davada taraf olmalarında zorunluluk vardır. Hal böyle olunca kayıt maliki yönünden de taraf teşkili sağlanarak, yapılacak yargılamada hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
Dava ve Karar
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.09.2018 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat … geldi, karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, vekil edeninin … parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise komşu … parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının taşınmazındaki yapının vekil edeninin taşınmazına tecavüzlü bulunduğunu açıklayarak, davalının müdahalesinin önlenmesine ve vekil edeninin taşınmazına tecavüz eden kısmın kal’ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, “Davalının 1281 parsel sayılı taşınmazda bilirkişinin krokili raporunda A harfi ile gösterilen 22,73 m²’lik alana MÜDAHALESİNİN MENİNE, müdahaleli alana yapılan yapının KAL’ine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, … parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu anlaşıldığı gibi; … Belediye Başkanlığı’nın 12.11.2014 tarihli yazı içeriğine göre de … parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazda davalı … dışında, … da kayıt maliki olarak yer almaktadır.
Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi istekli davalar, doğrudan bu eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılabilir, davalı sıfatı yükleneceklerin kayıt maliki olmaları aranmaz. Bununla birlikte, davada yıkım isteğinin de bulunması halinde, yıkımı istenen yapı, MK’nin 684 ve 718. maddelerinde yer alan hükümler uyarınca, üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü) haline geleceğinden ve taşınmazın mülkiyetine tabi olacağından, ayrıca; yıkım istekli davalarda, yargılama sonucu verilecek karar davada taraf olmayan paydaşları da etkileyeceğinden, anılan taşınmazlardaki tüm kayıt maliklerinin davada taraf olmalarında zorunluluk vardır.
Hâl böyle olunca; yukarıda belirtilen ilkeler ve açıklamalar doğrultusunda kayıt maliki … yönünden de taraf teşkili sağlanarak, yapılacak yargılamada hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
Sonuç
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, HUMK’nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 27.9.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

